İslami Vakıf Eserleri Koç’un Elinde Birahaneye Dönüştü
İslami Vakıf Eserleri Koç’un Elinde Birahaneye Dönüştü
Ankara'nın tarihi kale bölgesinde bulunan ve her ikisi de Koç grubunun kullanımındaki bitişik nizam Vakıf eserleri Çengelhan ve Çukurhan'da müze ve otel işletmeciliğinin yanısıra içki servisi de yapılması vicdanları yaralıyor.
NOKTAHABERAJANSI.COM.TR / ÖZEL HABER - Ankara’nın tarihi kale bölgesinde bulunan ve her ikisi de Koç Grubu tarafından işletilen bitişik nizam iki vakıf eseri, Çengelhan ve Çukurhan, bugün yürüttükleri faaliyetlerle büyük tartışmalara neden oluyor. Müze ve otel işletmeciliğinin yanında içkili restoran ve bar hizmeti verilmesi, “vakıf ruhunun çiğnendiği” yönünde sert eleştiriler yapılıyor.
YÜZYILLARIN VAKIF MİRASI: MANEVİ KİMLİKTEN TİCARİ KONSEPTE

Osmanlı’dan günümüze ulaşan bu iki tarihi han, asırlardır misafirhane, han hizmeti ve vakıf hizmetleri gibi topluma yönelik amaçlarla ayakta kaldı. Hoşgörü, misafirperverlik ve manevi değerlerin yaşatılması için kurulan bu eserlerin bugün içkili mekânlara dönüşmesi, toplumda “vakfın özüne ihanet” şeklinde yorumlanıyor.
DAMAT RÜSTEM PAŞA'NIN VAKFI OLAN ÇENGELHAN 2005'TE DEVREDİLDİ

-
yüzyıl başlarında Osmanlı Sadrazamı Damat Rüstem Paşa tarafından vakfedilen Çengelhan, 2005 yılında restore edilmesi şartıyla uzun süreli kullanım hakkı kapsamında Koç Grubu’na verildi. Han, bugün Rahmi Koç Müzesi olarak faaliyet gösterirken aynı zamanda içkili restoran ve bira-bar hizmeti de sunuyor.
ÇUKURHAN'IN DEVRİ DE TARTIŞMALI SÜREÇTE GERÇEKLEŞTİ
Çengelhan’ın hemen yanında bulunan ve dönemin Şeyhülislamı Ankaravi Mehmet Emin Efendi tarafından yine 16. yüzyılda vakfedilen Çukurhan ise 2007 yılında Koç Grubu’na geçti. Her iki hanın devirlerinden önce Dünya Anıtlar Fonu’nun “acil kurtarılması gereken yapılar” gerekçesiyle Türkiye’ye baskı uyguladığı iddiaları da dönemin tartışmaları arasında yer aldı.
VAKIF ESERLERİ İÇKİLİ MEKANA DÖNÜŞÜNCE TEPKİLER BÜYÜDÜ

Bugün Çengelhan’da brasserie ve bira-bar konseptli işletmeler bulunuyor. Çukurhan’ın Divan otel-restoran konsepti ise yılbaşı dahil alkollü eğlencelerin düzenlendiği bir yapıya büründü. Bu durum, tarihi hanların asli vakıf misyonuyla çeliştiği gerekçesiyle eleştiriliyor.
RESTORASYONDA MESCİDİN YOK OLMASI TEPKİNİN FİTİLİNİ ATEŞLEDİ

Çengelhan’da bulunan mescidin Koç Grubu tarafından gerçekleştirilen restorasyon sürecinde tamamen ortadan kaldırılması, tepkilerin en yoğun olduğu konulardan biri haline geldi. Mescidin izlerinin silinerek yerine bar alanı eklenmesi, “milli ve manevi değerlere açık bir saygısızlık” olarak değerlendiriliyor.
‘TARİHİ, MANEVİ VE KÜLTÜREL MİRAS ZEDELENİYOR’

Uzmanlar, tarihçiler ve bazı sivil toplum temsilcileri, vakıf eserlerinin içkili mekânlara dönüştürülmesiyle hem vakfeden kişilerin niyetinin hem de vakfın asli ruhunun yok sayıldığını belirtiyor. Bu dönüşümün sadece ticari bir tercih olmadığını savunan kesimler, “tarihi, manevi ve kültürel mirasa sistematik bir zarar” verildiği görüşünü dile getiriyor.

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.



